Sınırımızda savaş alarmı devam ediyor. Mehmetçiğimiz 24 saat eli tetikte nöbet tutuyor. Yüzbinlerce mülteci sınırımızdan içeri giriyor. 
Ülkemizin dört bir yanına mülteciler yerleşiyor. Ortadoğu ateş çemberi içerisinde alev alev yanıyor. savaş sınırımızdan içeri girmeye çalışıyor. Ülke içerisindeki teröristler katliamlarını durdurmak bilmiyor. İnsanlar ölüyor, evler kamu binaları okullar ateşe veriliyor. Mecliste tezkere görüşmeleri yapılıyor. Hükumet yetkililerimiz yöneticilerimiz gece gündüz teyakkuz halinde oradan oraya koşturuyor. Silahlı Kuvvetlerimiz TSK nefes almadan olayları takip ediyor, hazırlık yapılıyor.
BANKALAR FAİZLE PARA VERME YARIŞINDA
Bankalar daha fazla faizle para kazanabilmek için kredi verme yarışında.
Televizyonlar reyting yapma ve daha fazla naylon mal satma yarışında. Dizilerle, yarışma programlarının işgalinde...
Gazeteler tiraj kavgasında.
Barlar pavyonlar çılgınca eğlence içerisinde.
Paralelciler ispiyon derdinde.
Alimler! birbirleriyle kavga edip birbirini tekfir savaşında.
HİÇ BİR ŞEY YOKMUŞ GİBİ
ABD-Irak Savaşında nefeslerini tutup gözlerini televizyondan ayırmayan halkımız bu olaylara karşı aynı duyarlılığı göstermiyor, gösteremiyor. sanki hiç bir şey olmamış gibi hareket ediyor. tatiller için rezervasyonlar yaptırılıyor, alım satımlar devam ediyor. Ülkede hayat normal gibi yaşamaya devam ediliyor. Oysa ki halkımızında bu olaylara karşı daha duyarlı olup aynı hassasiyetle takip etmesi gerekmez miydi. bu sorular soruluyor ancak cevap alınamıyor.Sosyal medyada aslı astarı olmayan paylaşımlar vatandaşın psikolojini yansıtıyor.
Bu akıl tutulması mı hükumete aşırı güven mi duyarsızlık mı? merak ediliyor.
BÜTÜN BUNLAR BİZE NE OLUYOR, YA DA NE OLDU BİZE SORUSUNU BİRLİKTE GETİRİYOR. 
