Eskiden öğretmenler birbirleriyle karşılaşınca derslerden bahsederlerdi. Öğretmen odaları etüt salonları gibiydi. Öğrencileri konuşur dersleri gözden geçirirlerdi.
Ahmet SEVEN
Öğretmenler-Eğitimciler-İmam-Hatipler
Eskiden öğretmenler birbirleriyle karşılaşınca derslerden bahsederlerdi.
Öğretmen odaları etüt salonları gibiydi.
Öğrencileri konuşur dersleri gözden geçirirlerdi.
Peki ya şimdi.
...
Arabalarının derdindeler.
Aldıkları evi gittikleri tatili konuşuyorlar.
Kıyafetleri palyoça gibi.
Öğretmene yakışmayan giysiler içerisinde gülünç oluyorlar.
Sakın sözümü genel olarak üzerinize almayın.
Bunlar adresine gider.
Yetmedi.
Ders aralarında futbolu maçları vs konuşuyorlar.
Aralarında beygir yarışlarından bile söz eden var.
....
Üç-beş ayda araba değiştirmenin peşindeler.
Komplekse bakın siz.
Öğretmen gibi davranmıyorlar.
Öğrencileriyle futbolu konuşan, kim kazanacak kim kaybedecek bahse girenleri gördükçe eyvah! Diyorum.
Okula gittiğinizde öğretmenle öğrenciyi yanyana görseniz ikisini de karıştırıyorsunuz.
....
Böyleleri mi öğrencisine hedef gösterecek?
Aralarında eğitimi öğrencinin geleceğini ülkesinin yarınını dert edinenler yok mu?
Elbette var.
Ancak onların nesli hızla tükeniyor.
Onlar da olmasa halimiz perişan.
....
Milli Eğitimde öğretmen, diyanet İşleri Başkanlığında İmam Hatipler kendilerini sıradan görevli görmemeli.
Üzerlerindeki sorumluluğu hissetmeli.
Birisi Eğitim, öteki Namaz kıldırma işçisi değildir.
Aldıkları parayla yaptıkları işi ölçmemeye kalkışmamalıdırlar.
Davranışları konuşmaları yaşantıları örnek olma anlamında farklı olmalıdır.
Bunu yapmak zorundadırlar.
Yapmayacaklarsa gidip simit satsınlar daha iyidir.
....
Kendi suçlarını biri öğrenciye diğeri cami cemaatine yüklememelidir.
Hatayı kendinde aramalıdırlar.
Başarılı olamadıkları noktada yol ayırımına gitmeli başka görevlere talip olmalıdırlar.
....
Kısacası Öğretmen İmam kıyafeti konuşması traşı, davranışı vs. farklı olmalıdır.
İstediğimi yaparım özgürlüğüm var diyerek kendilerini savunmaya kalkışmamalı, ahkâm kesmemelidirler.
Yapmıyorsanız yapamıyorsanız bu işi yapabilecek çok insan var ki işsiz beklemektedir.
....
Bilgi küpü görevli istenmiyor.
Bilgiyi ilmi irfanı adabı erkânı öğrencisine verecek ona hedef kazandıracak öğretmene ihtiyaç vardır.
Maaş, zam vs konusu gelince feryat eden öğrencime ne kazandırdım devletimin bana verdiği imkanı kullanabildim mi, aldığım parayı hak edebildim mi diye sormaya gelince tıs yok.
Olmaz böyle şey.
Madem toplumu geleceği sana bağlı öyleyse gereğini yapacaksınız.