DİRİLERİN İŞİ

  • İHSANBAŞKAN
DİRİLERİN İŞİ
Ahmet SEVEN

BURSA'nın Yunan işgaline uğradığı yıllardır. Her yerde telaş ve endişe hakimdir. Halk bu işgalden kendilerini kurtaracak bir kahraman beklemektedirler. Bir kısım halk ta toprağının altı manevi zenginliklerle dolu bu şehrin daha fazla düşman işgali altında kalmayacağına inanmakta, yerin altındakilerin nasıl olsa bir gün yerin üstündeki işgalcilere dersini vereceğini sanmaktadırlar.

Bu bekleyiş sürerken Bursa'da meftun bulunan Emir Sultan Hazretlerinin türbedarı bir gün türbeye yaklaşır ve biraz sitemkar ve biraz da kahırlı bir ifadeyle söylenir: " Hey koca sultan yıllardır türbedarın oldum. Bekçiliğini yaptım. Bak şimdi Yunanlılar Bursa'yı işgal ettiler. Kalk ta kerametini göster. Bursa'yı gavur işgalinden kurtar..."

Aynı günün gecesidir. Türbedar uykuya dalmıştır. Rüyasında Emir Sultan Hazretlerini görür. Belli ki Emir Sultan Hazretleri kendisine gündüz sorulan sorunun cevabını vermeye gelmiştir. Türbedara çıkışır, der ki; Be hey gafil düşmanın işgal ettiği bir memleketi kurtarmak ölülerin işi değil dirilerin işidir... Evvela diriler gayret göstere..."Bu sözlerin ardından türbedar yüzünde bir tokadın acısını hisseder. Uyanır ve acele ile aynaya koşar. Bir de ne görsün yüzünün şekli değişmiştir. Hatasını anlar ve pişman olur...

Bu olay gösteriyor ki yerin üstündekiler gayrete gelirlerse ancak yerin altındakilerde harekete geçerler.

Bir düşünür: "Herkes dünyanın nizama girmesini istiyor amma bunu başkasından bekliyor"
Diyor. Hayret etmekle bir yere varılmadığını bir yere varmak için mutlaka gayrette edilmesi gerektiğini herkes biliyor. Hatta ektiklerinin gözyaşıyla değil, alınterleriyle büyüyebileceğinden kimse kuşku duymuyor. Bütün bunlar karşısında yinede kolaycılığı tercih ediyor.

Başkalarından aldığı ödünç ayaklarla yarış kazanan bir varlığa rastlanmamıştır. Herkes çalıştığının karşılığını görecektir. Yine bir düşünür " Kendilerinin başkaları tarafından kurtarılmasını bekleyenler ancak kölelerdir " diyor. Köle olduğunu anlayan bile zincirini kırmalı hiç olmazsa kemirmelidir. Böyle yapmayanlar hürriyete kavuşsalar bile kölelik ruhundan kurtulamazlar.

Bakıyorsunuz türbeler hep istek sahipleri ile dolu. Oralara gelenlerin hepsinin de farklı beklentileri var. Gerçekleri anlamaları için rüyalara girip de sille tokat uyarılmaları mı gerekiyor. Gerçekleri ne zaman anlayabileceğiz ?
Ahmet Seven
Etiketler : DİRİLERİN İŞİ
Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.