AKLINA GELENİ YAZMAK

  • İHSANBAŞKAN

AKLINA GELENİ YAZMAK


AHMET SEVEN


Aklına geleni yazıyorsun derler.


Ben öyle demiyorum.


Aklına geleni yazsa aklını kullanarak yazması gerekirdi.


Beynine düşeni yazıyor, konuşuyor.


Efeleniyor, atar yapıyor, gider yapıyor…


Asıyor kesiyor anlayacağınız.


Tamam da…


Sözünün arkasında durabileceksen yaz.


İstediğini…


Fakat bu ne? Diye sorulunca yüzün kızarmasın.


Kıvırma başlamasın.


Taklacılık oyununa girme.


Veya ben yapmadım abi numaralarına yatma.


Hani birkaç saat önceki o yürekli adam nerede?


Korku belden aşağı akıyor.


Kokusu geliyor.


Hemen hesabını donduruyor kaçmaya kalkıyor.


Hele sorguda yağmur yemiş tavuk gibi oluyor.


Yakışıyor mu bu?


Veya yüzüne tükürülse yağmur niyetine siliyor.


Adı yok bunun.


Sözde adam, özde cambaz, şahsiyetsiz.


Bu meslek ki yazı mesleğidir.


Üç kuruşluk çıkar uğruna her role girecek figüranı kabul etmez.


Sataşma mevzuuna gelince…


Çamur yutanla kimse yarış etmeye kalkışmaz.


Fakat o çamuru da kustururlar.


Yazacaksan şayet kelamın da kalem gibi olsun.


Kalem şahsiyetli insanların elinde bükülmez.


Ya dik durur ya kırılır.


Sosyal medyada akıllarınca aslan kesilip “Sen mi yazdın lan bunu “ denilince çakallığa razı olup karizmayı çizdirenler…


Yakışmıyor.


Kısacası arkasında duramadığın yazı senin değildir.


Öyleyse savunamayacağın yazıyı yazma.


Yani; Zorda kalınca cami avlusuna bırakacağın yazıyı yazma…


Yazacaksan eğer...


Kıvırmayacak, kıvrılmayacaksın.

Etiketler : AHMET SEVEN
Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.